19 Eylül 2017 Salı

KISACASI BEN...

       Hayal kırıklığımı yaşarken asık bir suratla. Yazmak istiyorum haykırırcasına, okumak da paklamıyor bu yorgun zihni canlandırmak için, bakışların ardına sakladığım dünyam karanlık artık. Aydınlığa geçit vermiyor. Tek sığınağımıda kaybettim demek oluyor. Tekerrür edişi her yazdıklarımın bundan kaynaklı olsa gerek. Acı veriyor sebebimin, sevgi beslediklerimin elinden oluşu. En ağırı da geçip karşısına haykıramıyorsun yüreğinden gelenleri, dilim düğümleniyor, yutup kalıyorsun olduğun yerde. Cidden sevgi neydi? Hatırlayamıyorum. ne garip sebebim olan şeyi hatırlamayışım. Yıkılmak neydi diye sor. Bir sor sen; içimdeki bana kulak verdiğimde çıkan şey. Onu tanımlamak için dil bilgimin yetersiz olduğudur. Aşikar. Kırıklar üzerine kurulu yaşamlardan ibaret olan bir dünyada ,yazdıklarımın çok da albenisi yok, tahmin edebiliyorum. Aynı senaryo, aynı son. Yazmanın güçünü keşfedenler için kaçış yolu olmaktan başka son değil. Okuyuculara ne demeli yeni hazlar arayan serüven bekçileri. Sayfalarca yazmayı hiç beceremedim çok istememe rağmen. Kurgulama yeteneğimin olmadığı anlamına geliyor olsa da, öz eleştiri diye de yazabilirim. Parmak uçlarım hissiz bedenim tükenmiş beynim kan ağlıyor. El ne anlar elin yaşadığını tatmadıkça. Herkesin derdi kendine olanla ölünmez dertle yaşanmaz. Yaşanmaz da ne yapılır. Yüksekleri hedefleyip kazanırken kaybettiklerini göz ardı etmesini andırıyor ömür. Devam etmektense vazmıgeçsem yenilgiyi kabul edip çekilip kabuğuma sefil ama huzurlu yaşamlar silsinesine katılsam diyorum.Ufacık süprizler için gülücüklere boğulsam. Hani ne biliyim düşünmesem kaygıyı ,telaşı, stresi uzaklaşabilsem bu beton hapishaneden  azad edip, kavuşabilsem misliklere haaa ne dersin olur mu..?
BAturay İSkender...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder