10 Mart 2017 Cuma

SEN....

     Öyle anlar vardır ya. Unutulması mümkün olmayan. Zihindeki üstünlüğünü asla kaybetmeyen ilkler. Mutluluktan daha dolu, sevinçten daha çoşkulu ,huzurdan farklı, iyiymiş hissi. Kısaca yaşadığım diyebilirim bu gün için. Özlemin farklı boyutlarını öğreten sen, her günü birbirinden farklı hissettirsen de, bu günün yeri daha bir başka. Bir adim daha atmanın verdiği güven hissiyle de dolunca yüreğim daha bir başka can veriyor bu bedene. Ayaklarım beni  sürekli sana getirmek için bana yön veriyor artık. Gözlerim senden başkasını görmüyor, kapanı veriyor göz kapaklarım. Seni senle yaşarken bile doyamıyor ellerim ,ellerinin yumuşaklığına. Taşıdığımız da ayni evin anahtarını beni benden alman, hayatimi cennet bahçesinden farksız yapmaz. Aşktan kalbimin bedenime dar gelmesi mümkün. Derlerdi; mutluluğu tanımla diye , anlatır örneklerle dururdum taki seni tanıyana dek, şimdiyse sadece iki kelimeden ibaret "sen,ben" söylerken dahi agizım kulaklarıma varıyor biliyor musun? Göz bebeklerim boyut değistiriyor. Tenim kızarıyor, içimde şimşekler çakıyor sevincin  eşliğinde. Geçen yılların başı boşluğunun farkına vardım sen girince hayatıma, zamanın ayrı boyutlarına anlam vermeye ,açıklama getirmeye çalışıyorum; en kısa sensizken zamanın ızdırap seninleykense bir ödülmüş gibi hissettirmesi. Sensiz dakikaların saatlere, seninleyken saatlerin saniyelere denk gelmesinin mantıksızlığını açıklamaya çalışıyorum ne zamandır. Ya ne biliyim hırsız olarak görüyorum sensiz geçen zamanı hayatımda nefretimi kusuyorum ona ,o denli nefret ediyorum ondan sen yokken yanımda. Sarılmanin ne demek olduğunu seninle fark ettim ben. Ufka dalıp giderdim ole sebepsizce ,artık sebebim var sen,dalıp gittiğim yerse gözlerin oldu. Anlatsam sonu gelmez. Yazsam ne mürekkep yetebilir, nede kağıtlara sığar seni bana sığdıramam. hep vaar ol ve hep sev beni ,benim sevdiğim gibi seni....      BAturay İSkender

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder