14 Mayıs 2017 Pazar

EMİN...

      Hissettiklerim ne bilmiyorum. Çırpınsam kaç yazar. Çabalasam... " işte böyle olsun" dediklerim için olur mu? Dersin! anlayamıyorum. "aman ne olursa olsun bir defa dahamı geleceğiz dünyaya" diyenlerden olmadım hiç. Kötü gün dostları.. yastık altın da ayırmışımdır mutlaka. Rahat değilim  de ondan bu hayatta. Kime ne denli güvenirsen güven bir yer de muhakkak yalpalamaya başlarsın. Yaprağı düşün, ağaca kattığı onca güzelliğine rağmen, ona hayatını yaşatmasına rağmen, bırakmıyor mu onu. Terk etmiyor mu kaderiyle baş başa, bırakmıyor mu rüzgarın koynuna kendini. Ne kadar harcarsan harca kendini, para etmez. Ele geleni geldiği gün bitirdikten sonra. İstemek kolaydır. Zahmetsizdir de. Ama isteklerinde bedeli muhakkak vardır. Engel vurmaya gerek yok. Engel olamıyorsan benim zorlamam Senin istememenle yol bulmaz. Neyi düşünüyor, neye yoruyorsam bu bedeni bilmiyorum. Hizmetkar olmak istemiyorum. Hizmet edilen de olmayayım hani, ama bana ait diyebileceğim bir şeyler olsun sadece. Yanlış dediklerimi yapmadığında "Olması gereken bu işte" diye, söze başlayıp üstüne üstlük uygulayan da olmak.
      Gün ağarmadan başlarken her güne, soğuk okşarken yüzümü acımadan  kapıdan çıkınca her güne bu isteklerden ibaret beni oluşturan. Azmim kırılır mi? Gitmek yerine dönmek mi Kurcalar zihnimi bilmiyorum. Kestiremiyorum da açıkçası. Olan olduktan sonra duymaktansa hiç duymamak mi? Ya da duymadan olanı görmek mi? Daha acıtır sorusunun cevabini da bulamadım. Üstelik yaşamama rağmen hissederek en derinden. Engel vurmanın kazanç getireceğinden yana değilim, engel olamayana, çözümün ne olacağından da emin değilim. Ne yapacağından da.... BAturay İSkender...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder