22 Ekim 2017 Pazar

O AN....

      Kimilerin imtihanı, kimilerinin başlangıcı belki unutulmazları gerçekleştirmek için ömrünü heba ettiği gerçeklik algısının sahipsizliği. Sizin için ne değerli; bu koşuşturmacanın süregeldiği sebepler dizisi neyi ifade ediyor beyninin derinliklerinde. Kimim ben yahu! Gelme amacıma ulaşabildim mi?        Tüm akıl  yetisine sahip olanların öğrenmeye çalıştığı şeyler,oldukça basit bazen getir önüne tüm isteklerini süsleyen her şeyi burada sınır yok sensin özgürsün zorla limitleri kullan sana bağış edilen o değerli organı. Eksikliklerini değerlendir gecikmeden kusurlarını da bir düşün istersen, çık dışarı gülümsemeyi çak gitsin. Saçmalıkların sınırı yok ki... Unutulmazları yaşat kendine şöyle çek altına son model hız makinalarından birini son sürat atıl hayata , gözünü şenlendiren afeti oturt yanına, istersin zaten sormama gerek yok diye düşünüyorum. Karizma sende... Zeka ohoo! hiç sorma üstüne yok  bilmiyor bunlar seni yazık. Egon nasıl e tabiki tavaaan! Kimse yok önün de bunlar anlamıyor seni, sendeki cevheri ben anlıyorum biliyorum da. İşte eksikliğin bencilliğini bilmeyişin. Doğanda var bu olduğunu anlamının gerektiğini öğretmediler sana, dur dinle ezberle uygula ama geliştirme, hala anlamıyosun değil mi... Mantıklı olanı sorgulama ihtiyacını duymana gerek yoktu, hep sınır çizgilerine dahildin olmak zorundaydın.  Gel gelelim öyle olduğunu hissetmedin? Hissetmediysen bu iyiye haber aşmışsın demek ki bazı şeyleri...
         Antonio Vivaldi'den "STORM" dinlerken içimdeki eksikliği hep hissederim her seferinde aynıdır bu hiç değişmez. Bilirim de "niye bilmiyorum" öğrenme açlığımı hiç doyuramadım doyacağı da yok  zaten  neyse... Ama dur bir saniye bunu sana hiç anlatan oldu mu? Sanatsal şeyleri gavur icadı diye nitelendirilir hep yani bize yabancı olanları bilmediğimizden ve çoğunlukla bizim yabancı olduğumuz halde karşı  taraf  pek de değildir. Çünkü biliyor  çünkü öğretiliyor. Al sana bir eksiklik daha acı gerçekler. Hep yükseklerde gezerken iyiydi tabi istenilenleri öğrendin tabi çoğunlukla sıyrılmaya çalışmadın, çalışanların başına ne geldiğini de gözüne soka soka öğretti sana, istisnalar kaideleri bozmaz her halükarda tabi. Tüm bunların ışığında o an hiç düşündün mü? Ben kimim diye..! 
BAturay İSkender...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder