23 Temmuz 2017 Pazar

SEN ve BEN...

       Adım, adım ilerliyorum. Arkama bakmak zaman kaybı. Geçmişi sorgulamak hezimet. İnce ayrıntıları gözden geçiriyorum. Sinirlerime yenik düşüyorum çoğu zaman, alınganlığım da hep üstüm de garip halimin hiç bahsini açmıyorum dahi. Ezber bozan ne varsa ezberlemişken , bir anda unutmanın şapşallığını yaşıyorum bir hayli yoğun şekil de. Bildiklerimin ben de saklı kalması niyetini benimsemedim. Görünmez duvarların ardın da  demir parmaklar için de prangalara vurulmuş yürek, için de kopan fırtınaların yaşanılanın önündeki  engellerden kurtulup gün yüzüne çok narin ulaşılabil diği..! Bunca yılı yaşamışken kendi başına senin varlığını bilmeden. Düşününce iki zıt kutbun itmesi gerekir birbirini ama tam tersinin oluşu imkansızlığın bizle oluşunun habercesi. Bırakıp arkamız da hayatımız dediklerimizi hayatı adamak ikimize: bağlılığının sadakatle, tıpkı senin le benim; biz olduğumuz gibi birleşmesi. Gururun bu yüzünü hiç göğsümü gere gere tatmadım,  kendimden emin yürümenin hissini senin varlığınla ödüllendirdiğin mekanlara teşrif ederken topuklarımın havalanışını izlesen hak verirdin içtenliğime. Senin her anının için de ve yanın da olma arayışım tıpkı etin tırnakla olan ilişkisi misali. Tüm benliğimle yaşamak bizi kucak dolusu sarılmalar la,doyumsuz bakışların birbirimizi süzdüğü seyir şöleniyle. Öpücüklerin tenimiz de dans ettiği, kahkaların hava da uçuştuğu anlar. Çayımızı yudumlarken başının omuzum da elimin saçlarını okşadığı konuşmanın anlam kazandığı saatler eşliğin de. Haz  aldığımız tatmin duygusunun damarlarımız da son buluşu, adrenalinin tenimizi boyadığı zevkten kaybediverdiğimiz ve iki bedenin tek vücuda büründüğü sonsuzluklar yaşasak. İmtihanı geçip; ilelebeti müjdelemesi için birbirimize sahipliğimizi göstersek, her secdeye koyduğumuz da başımızı rızasını kazanmak için emirlerini yerine getirdiğimizi... Yaptıkların eşliğin de kızmış olsam da sana olan sevgimin değiştiği anlamına gelmez davranışımın boyutu, sadece o an hissettiğimin dışa vurumundan ibaret sadece ve çoğunlukla demem de yanlış olmaz. Ufak şeylerden bile büyük manalar çıkaran biri olduğumu göz ardı etmemeyi de ihmal etme. Benim basit anlayışım senin basitliğinden bir hayli uzak oluşu karamsarlığa itiyor olsa da davranışlarımın bir bölümünü çabalamak ,sana göstermeden yapabildiğim. Artık seni ömrümün geri kalanı ve ayrılmaz parçam olarak görmem benimseyişim, vazgeçilmezim oluşun dan kaynaklı. Bırakıp gitmem için seni: ya teninin başka tenin tadına dokunuşu yada azrailin bana misafirliğe gelişi giderken de yanin da beni de götürmüş olmasıdır. Tevakkuk edişimin gerekliliği bunu gerektirir. Beni her itişin  kendi isteğinin son bulduğun da benim isteklerimi göz ardı ettiğin manası uyandırsa da yüreğimde senin için atmaktan vazgeçme lüksü olmadığını bilmesi beni mutlu ediyor. Birinin beni çıkar göz etmeden düşünmesi içimde kelebeklerin uçuşmasına yetiyor. Seninle aynı hayatı yaşamanın gücü beni yerin de duramayan biri yapıyor. En güzeli de her günün sonun da gözlerimi yumduğum da kokunu soluyup ,nefesinin eşliğin de bir günü bitirişimin olucağı, uyandığım da ise bir meleğin bana eşlik edişinin tarifsizliğini yaşamanın gururunu tadıyor oluşumun mutluluğu.... 
                                                                   BAturay İSkender...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder