17 Temmuz 2017 Pazartesi

BİLİNMEZ...

Parçalayıp yıkıp dökmek geliyor her yeri içimden. Nedense düşman olarak tanımlıyorum tüm insanları. Hepsi suçlu, ölüm biçilmiş kaftan. Her türlü son veriş karşımdakiler için bana açılan yol, her türlü kırgınlığı kaybettirmek için gerekli içimdekileri, acı çekişıme artık göz yummamak. İsimsiz kişiliklere bürünmüşken alt benliğim , çıkamazken  gün yüzüne kurtuluşum ızdırabı bırakıp. Öfkenin hep baskın geldiği hikâyaleri yaşamaktan bıkmışken hayal gücüm. Yorgunluğu kenara bırakıp bedenim. Pişman ettirmek için and içmişken yüreğim. Neyin kızgınlığını dahi yaşadoğono bilmeyen beynim çatışıyor, düşünüyor; sonuca varamadığı gibi gerekli soruları da sormayı basaramıyor  bir türlü. Geçmişin izlerini taşırken sahip olamadıklarım, imkanım varken onları elimden alanlara duyduğum intikam hırsını fizikselliğin bile yerine getiremediğini göz önün de bulundurduğum da. Ben den geriye  hiç bir şeyin kalmadığını anlama zamanının geldiği sonucuna varıyorum. Yakıp geçtiğim. Kırıp döktüğüm hislerin onün de umarsızca savruluyorum. Sevginin önün de diz çöküp merhamet diliyorum. Yüreğimdeki "taş" adına. Göz yaşı kuyularıma kilit vurduğumdan beri nemi arayan gözlerim her geçen gün soluyor ,yanlızlığın göstermek istemediklerini görme çabasından ötürü gözlerim. Kahrolsada bedenim , öfke duysa da yüreğim açı çekse de duygularım, yıkılmış olsada düşüncelerim. Hala yüklendiğim karamsarlığa ev olduktan sonra göğüs kafesim ne kurtuluş yolu bulabilirim,ne de hiçliği yaşayabilirim. Boş gözlerle bakarken çevreme ,fırtınaların koptuğunu benden başkasının bilmediği bir gerçek saklıyken bende üstelik... 
BAtruray İSkender...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder