26 Haziran 2017 Pazartesi

KAPASİTE...

      Gerçekler neye dayalıydı. Yapmamız gerekenler neydi, nasıl olmalıydı. Sınırlarımızın ölçüsü olmalı mıydı?" Kimim ben " sorusunun cevabını düşünmekten çok nasıl yaparım a odaklanmak hayatımızın hangi evresinde işimizi yaradı. Sabrın verdiği cazanın sahipleri yani neslimiz sabırsızlığı sonuna kadar doruklarda yaşarken neyi kanıtlamaya çalışıyoruz ki..! Çağdaş kavramının anlamını tam anlamıyla idrak dahi edemeyenlerin olduğuna bahse girebilirim, bununla ne ve nasıl yapacakları konusun da fikir beyan etmeme gerek yok günümüz de örneklerini sıkça rastlaşıyoruz zaten. Sorgulamadan direk sonuçları göz önüne sermek yapabildiğimiz en basit şey, kimselere göre kim olduğumuzu sorguluyoruz ama kim olduğumuzu hayır "öyle değil mi?"Kaçımız yıllarımızı adadığımız halde yenilgiye uğradık. tabi adadığımız soluksuz yaşanmış yıllar var dahası. Yapmakla yaptırmak arasındaki farkı unutmayalım lütfen. Yapmak zor olana yaptırmak elindekileri rahatlığına değişmemek. Kim olduğunu bilen insanın hayallerinde imkansız yoktur;zaten yapabildiklerine inanıyorsa neden imkansız olsun. Kendiniz inanılmazsınız çünkü sizden bir tane daha yok u anladığınızda inanın  şüpheyle yaklaştığınız birçok şeyi başarmanız dan  sizi sadece ataletiniz dışında engelleyecek hiç bir şey yok. Sözüm ona kişisel gelişimcilerin tam aksine dünya yıldızı olursunuz demiyorum bunu herkes ister. Gelişim kitaplarını okuyanlar okuduklarını yapmış olsalar dı dünya bu halde olmazdı. Zaten bunu okumanızı isteyenler kendileri yapardı. Neden yazmakla uğraşsınlar ki..! Asıl olmazı gereken kendimizin sahip olmasını gerekeni ortaya çıkarıp onun için çaba sarf etmek günlerce çalışmanın emeği size öbür boyu yetmez ve yetmeyecekte. Öyle olmasını bende çok isterdim ama olsaydı; yaşamın bir gayesi olur muydu? Ömrümüzün değerlendirmesi, bunlar cevaplanması gereken sorular.Tabuları yıkmak buna örnek olarak gösterilebilir. gerekenlerin aksine sınırımızın ne olduğu da önemli olan yani kapasitemiz, pek fazla dışına çıkmamak gerekli yeri geldiğinde ben bu işin sineği değilim diyebilmeli. Risk almaktan kaçının hep geri planda kalın demiyorum iyi olmadığınız alanlar da hunharca harcanılmayına getiriyorum işin sonunu.Günümüz serbest piyasası zerre kadar acımıyor. Kara kaşa ,kara gözede bakmadan elde ne var ne yok yok edebiliyor. Htmlnin ne olduğuna dair hiç bir bilgisi olmayan birine site kurabileçeği fikrini aşılayıp hayatının ilerleyen yılların da inanılmaz statüler de gezebileceği fikrini empoze edilmesi diye biliriz. KAPASİTEYE...  Eskilerden eski bir söz  "bir işin bir ustası olur" gayet açık ve net. Yemek yemekle yapmak arasındaki fark;ağzı olan herkes yem konusun da sıkıntı yaşamaz ama eli olan herkes dört dörtlük yemek yapacak diyede bir şey yok.Bilmekle uzman olmak farklı şeyler. Zengin etmekle zengin olmak arasındaki fark gibi mesela. Hayatta ne dünyaları isteyin ne de  dünyaları ayaklar önüne serin, bilin bilinçlenin, denileni değil öğrendiğinize bakın. En önemlisi de kendinizi keşfedin kapasitenizi her daim ölçün....  BAturay İSkender...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder